Ortodonti, dişlerin çene kemikleri üzerinde hem estetik hem de işlev açısından sorunsuz şekilde sıralanmasını sağlayan, çene problemlerinin giderilmesinde aktif tedavi yöntemleri uygulayan diş hekimliği dalıdır. Latince düzeltmek anlamına gelen “orto” kelimesi ile diş ve çevre dokuları anlamına gelen “donti” kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Dişlerin, ağız yapısının ve çene düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ile ilgilenen ortodonti, halk arasında diş teli tedavisi olarak bilinmektedir. Dişlerin, olması gereken standartlara kavuşmasını, estetik görünüm kazanmasını ve fonksiyonel açıdan herhangi bir sıkıntı yaratmamasını sağlamak ortodontinin temel görevlerindendir. Her yaşta uygulanabilen diş teli tedavisi ve ortodonti yöntemleri, dişlerinin görünümünden rahatsız olanların estetik kaygılarını giderirken ağız ve çene yapısına da sağlıklı işlev kazandırmaktadır. Son yıllarda gelişen diş hekimliği teknolojisiyle birlikte ortodonti tedavisinde kullanılan yöntemler ve teknikler çeşitlenmiş, tedavi süresi kısalmıştır. Bu nedenle en çok tercih edilen diş hekimliği tedavileri arasında yer almaktadır.
Ortodontinin Tarihçesi
Ortodonti tedavisi, modern olarak 20 – 30 senelik bir geçmişe sahip olsa da dişleri düzeltme ve hareket ettirme fikri oldukça eskidir. M.S. 625 yılında Paulus Aegineta fazla dişlerin diş kavis şeklini bozabileceğini ve bu durumun diş çekimi ile düzeltilebileceğini söylemiştir. Leonardo da Vinci de vücut oranları hakkında detaylı çalışmalar yapmış, yüz ve diş oranı ile ilgili resimler çizmiştir. Bugün Altın Oran dediğimiz kavram böylece ortaya çıkmıştır. Andreas Vesalius (1514-1564), Ambrose Paré (1517-1590), Gabriele Fallopio (1523-1562) gibi bilim adamları da dişlerin anatomi ve şekilleriyle ilgili çalışmalar yapmışlardır.
Ortodontinin temeli, Pierre Fauchard tarafından 1723 ve 1728 yıllarında atılmıştır. Fauchard ilk ortodontik aygıtı 1723 yılında yapmış ve diş hareketlerini gözlemiştir. Adam A. Brunner ise süt dişleri üzerinde incelemelerde bulunmuş, ortodontik bozukluklar üzerine araştırma yapmıştır. 1771’de John Hunter, diş anatomisini detaylarıyla anlatan “İnsan Dişlerinin Tabiat Bilgisi” adlı kitabını yayınlamıştır. İkinci kitabında dişlerin düzgün sıralanmalarını sağlayacak tedavilerden bahsetmiştir. 1819’da Delabarre, çağdaş ortodontinin başlangıcı olarak tanımlanan ilk teli tanımlamış ve kullanmıştır. 1841 Yılında Joachim Lafoulan ortodonti terimini ilk kullanan kişi olmuştur. Bu tarihten sonra teller ve elastikler geliştirilmiştir. Ağız dışı ortodonti apareylerinin kullanılması ise 1850’li yıllarda olmuştur. 1900’lü yılların başlarında ortodontistler farklı malzemeleri ortodontik tellerin ve braketlerin yapımında kullanmaya başlamıştır. 1929 Yılında ilk ortodonti derneği Amerika’da kurulmuştur. 1940 yılında sefalometrik filmler olarak adlandırılan, çenelerin birbiriyle olan ilişkilerini belirleyen röntgen filmleri kullanılmaya başlanmıştır. 1970’li yıllarda modern ortodonti gelişirken dişlerin arka tarafına da kuvvet uygulayacak braketler geliştirilmiştir. Son yıllarda ise gelişen teknolojiyle birlikte ortodontide şeffaf plaklarla tedavi, distraksiyon vidaları, iskeletsel ankraj sistemleri ve distraksiyon osteogenezi gibi tedaviler uygulanmaktadır. Ortodonti ve plastik cerrahi uzmanlarının birlikte çalışmaları sayesinde karmaşık yüz ve çene problemleri dahi rahatlıkla çözülmektedir. Türkiye’de 90’lı yıllarla birlikte gelişen ortodonti alanında ise artık güncel olarak tüm yenilikler uzmanlar tarafından takip edilmekte ve uygulanmaktadır.
Ortodonti Tedavisinin Uygulanma Amaçları
Ortodontinin tarihçesi ve diş teli tedavisi gelişimi ile uygulanışından bahsettikten sonra ortodontinin amaçları hakkında bilgi verebiliriz. Herkes güzel görünmek ve beğenilmek ister değil mi? Güzel bir görünümün tamamlayıcılarının başında ise doğal bir gülüşün geldiğini hepimiz biliriz. Ortodonti de bu isteğimizi her yaşta karşılamak için var olan bir diş hekimliği dalı. Dişlerdeki estetik problemleri, çene dengesizliklerini, kapanış bozukluklarını ve işlev sorunlarını çözen ortodonti, yaşam kalitemizi arttırırken görünümümüzü de idealleştirmektedir. Ortodontik tedavi, içimizden geldiği gibi gülmemizi sağlarken:
- Çapraşık ya da yanlış konumlanmış dişleri düzgün konumlandırmayı,
- Üst ve alt çene problemlerini gidererek kişiye güzel bir görünüm kazandırmayı,
- Çocuklarda parmak emme alışkanlıklarını gidermeyi,
- Ağız solunumu sıkıntılarını çözmeyi,
- Çürük ya da travma ile kaybedilebilecek dişleri korumayı,
- Damak darlığı rahatsızlıklarını çözmeyi,
- Kapanış bozukluklarını gidermeyi,
- Çiğneme ve konuşma fonksiyonlarındaki bozuklukları ortadan kaldırmayı,
- Diş kayıplarının ve çürüklerin önüne geçmeyi,
- İşlev bozukluklarını gidermeyi amaçlamaktadır.
Diş teli tedavisi, sağlığını ve görünümünü önemseyen herkesin olması gereken diş yapısına ulaşmasını sağlamak için uygulanmaktadır.
Diş Teli Tedavisine Neden Olan Problemler
Diş tellerinin ve apareylerinin geliştirilmesini sağlayan, estetik ve işlev kayıpları için müdahaleyi kolaylaştıran, Ortodonti uzmanlık dalının ortaya çıkmasına neden olan problemler:
- Diş çapraşıklıkları,
- İleri ve geri çene durumları,
- Süt dişlerinin erken kaybı,
- Dişeti problemlerine bağlı düzensizlikler,
- Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler,
- 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler,
- Genetik olarak yatkınlık,
- Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar,
- Parmak emme,
- Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma,
- Beslenme bozuklukları,
- Ağızdan nefes alma vb.
Diş teli tedavisine neden olan problemler erken teşhis edildiklerinde daha hızlı çözüme kavuşturularak ileri yaşlarda görülecek işlev kayıplarını ve estetik kaygıları ortadan kaldırabilir. Ortodonti tedavisi, inci gibi dişlerin yanında sağlıklı ağız yapısı oluşturması açısından diş hekimliğinin en önemli dallarından biridir.